ACT VENTURE PARTNERS ORTAĞI GÜRCAN OZAN: “ÜRÜNLEŞTİRMEYİ DOĞRU VE HIZLI YAPARAK SATIŞ YAPMAYI BAŞARABİLEN GİRİŞİMCİLER HER ZAMAN DAHA AVANTAJLI OLUYORLAR’’
Türkiye’de girişimcilik ve yatırımcılık konusuna olan ilginin her gün arttığına dikkat çeken ACT Venture Partners Ortağı Gürcan Ozan, “Yeni mezun gençler artık kariyer planlarına önceliği büyük şirketlerden, girişimlere doğru değiştirmeye başladı. Bir kısmı da girişimciliğe başladı. O tarafta talebin artması çok iyi, çünkü; bu durum girişimciler arasında rekabetin artmasınıda beraberinde getiriyor. Yatırımcı tarafında ise finansman yetersizliği sorunları devam ediyor. Bu açıdan kamu müdahalesi önem arz ediyor.” diyor.
Techstar okurları için sizi yakından tanıyabilir miyiz? ACT Venture Partners’ın dört ortağından biriyim. Yaklaşık 20 yıldır teknoloji ve inovasyon alanında çalışıyorum. Makine mühendisliği lisans, sonrasında da ODTÜ Bilim ve Teknoloji Politikası Çalışmaları Bölümü’nde yüksek lisansı tamamladım. 12 yıl civarında TÜBİTAK’ta görev yaptım ve bu sürenin büyük kısmını Türkiye’de ve Avrupa’da bilimsel ve teknolojik seviyeyi ilerletmek üzere çalışan üst düzey araştırmacılarla ve şirketlerle çalışarak geçirdim. Genellikle 1-5 milyon dolar seviyesinde finansmana ihtiyaç duyan, erken aşama segmentindeki Ar-Ge ve inovasyon projelerinin fonlanarak hayata geçmelerini sağladım. Sonrasında 2 yıl kadar Türkiye’de, o dönemdeki en büyük bağımsız mühendislik şirketi niteliğindeki Hexagon Studio’da Ar-Ge projeleri ve fikri haklar konularını yönettim. 2015 yılına kadar toplam 100 milyon Euro’luk bir Ar-Ge bütçesinin oluşmasını ve yönetimini sağladım. 2015 ortasından itibaren ACT fonu yönetim ekibindeyim.
Bize şirketinizin kuruluş sürecini anlatır mısınız? 2013-2014 yılları arasında Avrupa Yatırım Fonu ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Avrupa Komisyonu desteği ile Türkiye’ye özel bir girişim sermayesi programı hazırladılar. Bu programın amacı ülkemizde yıllardır desteklenen Ar-Ge ve teknoloji geliştirme projelerinin ticarileştirilmesini ivmelendirmekti. EIF, ACT’e TTA-Turkey isimli programı kapsamında yatırım yaptı. Ayrıca başka özel yatırımcıları olan ACT, 25,5 milyon Euro’luk bir girişim sermayesi fonu olarak hayata geçti. 2015 Temmuz ayı itibariyle çalışmalara başladık ve 2017 sonuna kadar toplam 16 girişime ve 11 kavram ispatı çalışmasına yatırım yaptık.
ACT Venture Partners olarak girişimcilere ve yatırımcılara neler sunuyorsunuz? İlk fonumuz kapsamında yatırım yaptığımız 16 şirkete yaklaşık 500 bin Euro ile 2.5 milyon Euro arasında finansman sağladık. Bizim temel katkımız, girişimcilerin “teknoloji” gibi doğasında riskli projelerine finansman sağlamaktır. Türkiye’de teknoloji finansmanının 2015 öncesinde neredeyse hiç olmadığını görüyoruz. Yatırımcılarımıza yüksek bir getiri imkanı sunuyoruz. Bu tür fikri mülkiyetler, yoğun teknoloji girişimleri yatırımcılarına yüksek risk ve yüksek getiri potansiyeli sunuyor. Bu girişimleri tespit etmek ve sonrasında ürünlerini pazara çıkarmaları, daha büyük yatırımlar almaları, satışlarını arttırmaları için yakın bir şekilde ilgilenmek gerekli. Biz bu girişimlerle, risk açısından dengeli bir portföy ve cazip bir yatırım fırsatı oluşturuyoruz.
Türkiye’de girişim ekosistemini nasıl gözlemliyorsunuz? Avrupa ve Amerika’ya kıyasla küçük bir ekosistem. Özellikle nüfusu, pazar büyüklüğü ve ekonomik faaliyetleri değerlendirildiğinde aslında ülkemizde daha fazla girişim yatırımı gerçekleşmesi beklenir. Yatırımların düşüklüğünü finansmanın yetersizliğine bağlamak mümkün. Ancak ben sadece buna bağlamıyorum. Girişimlerin büyümesi ve satışı konusunda birçok zorluk var.
Bence asıl problem satış yapmakta yaşanıyor. Neden Türkiye’de birçok sektörde pazar büyüklüğü bir fırsat olmasına rağmen, girişimlerin satışlarının yavaş ve yetersiz arttığını değerlendirmek lazım. Bir girişimin bir başka şirkete ya da kamuya satış yapma süreci 6 ay veya bir yılı aşıyorsa burada bir sorun olduğu nettir. Büyük ölçekli ve kar amaçlı bir ekonomik ünitenin, ürün ve hizmetlerini sunarken ihtiyaç duyduğu tüm bileşenleri kendi içinde geliştirmesi ekonomik açıdan makul ve mantıklı olamaz.
Ancak Türkiye’de birçok büyük şirketin kendi temel faaliyeti olmasa bile girişimlerle iş yapmak yerine kendi içinde geliştirdiğini görmek mümkün. Girişim satış yapmazsa büyüyemez, büyüyemezse satılamaz, satılamazsa da ülkedeki yatırımlar düşük seviyede kalır. Bu yüzden birçok alanda büyük pazarlarımız olmasına rağmen yurt dışına satış yapmak zorunda kalıyor girişimler. Bu da zor bir süreç, her girişimin başarabildiği bir durum değil. Dolayısıyla Türkiye’de gerçek potansiyelini sergileyemeyen bir ekosistem olduğunu görüyorum.
ACT’in temel yatırım stratejisi, ülkemizde geliştirilen ve küresel rekabet edebilecek derin teknolojilerin ticarileştirilmesi ve uluslararası pazarlara taşınarak büyütülmesidir.
Yolun başındaki girişimciler için neler öneriyorsunuz? Ürünleştirmeyi doğru ve hızlı yaparak satış yapmayı başarabilen girişimciler her zaman daha avantajlı oluyorlar. Ürünlerini yalnızca yerel müşterileri düşünerek değil, doğru şekilde seçilmiş global müşterileri ele alarak geliştirmeliler. Ürün geliştirme sürecini hakkını vererek ama hızlı bir tempoda yapmak gerekiyor. Müşterinin tanımlanması, ihtiyaç – gereksinim eşleşmesi ve doğru ürünün tanımlanması en iyi şekilde yapılmalı. Bu varsayımlar sıkça test edilmeli ve doğrulanmalı. Hız en önemli faktör haline geliyor. Yurt dışı müşteriye satış yapabilirseniz, yurt dışından da yatırımcı bulabilirsiniz. Girişimleri yatırımcıların beğeneceği hale getirmek ve sunmak yanlış bir anlayış. Aksine, müşterisine odaklanarak yapılandırılmış bir girişime, yatırımcılar için bir katılım fırsatı sunulmalı. Müşterisine değer katan ve memnun eden bir girişime zaten yatırımcılar ilgi gösterecektir.
Sizce başarılı bir girişimci nasıl olmalı? Aslında girişimci özellikleri girişimin aşamasına göre değişiyor. Girişimler 1-2 yıllık dönemlerde farklı büyüme aşamasından geçtiği için girişimcilerde de her aşamaya uygun birçok farklı özelliğe ihtiyaç oluyor. Çok erken aşamalarda ürün geliştirmeyi doğru yönetebilmeli. Varsayımlardan sıyrılarak, müşteri ihtiyacını gösteren gerçek verilere erişmeli. Bu sayede ürünü doğru tanımlayabilmeli. Ayrıca işine inancı ve motivasyonu yüksek olmalı. Gerçekten şirketinin büyüyeceğine inanıyorsa bir yatırımcıyı şirketine katmalı. İlerleyen aşamalarda girişimci eksikliklerini fark edip, gerekirse bu eksikliklerini giderecek kişileri ekibine katabilmeli. İyi bir satışçı değilse, belki de işin başında kendisine bir ortak bulabilmeli. Büyüyen girişimlerde yönetimdeki ekibin artık muhakkak kurucular olması gerekmiyor. Gerektiğinde görevi devredebileceği bir karakteri olmalı. Yabancı yatırımcılardan yatırım alabilmek ve yurt dışında büyümek için iyi yabancı dil yeteneklerine ve o ülkelerde birkaç yıl yaşamış olmaya ihtiyaç duyuluyor. Her aşamada bir girişimcinin şirketin nasıl büyüyeceğine dair fikrinin, şirketinin konusuna hakimiyetinin ve müşterilerine erişiminin olması gerekiyor.
Yatırım görüşmesine giderken girişimcilerin dikkat etmeleri gereken konular sizce nelerdir? Neden şirketinde bir yatırım fırsatı olduğu sorusunu önce kendisi yanıtlayabilmeli. Dolayısıyla girişimin nasıl büyüyeceği konusunda fikri ve ne tür harcamaların yapılacağı konusunda bir planı olmalı. Yatırımcıların nasıl bir çıkış yapabileceği konusunda araştırmalarını yapmış olmalı. Sunumlarında bunlardan bahsetmeli. Varsayımları en aza indirgeyip, doğrulanmış bilgileri paylaşmalı.
Girişimcilik Kategorisi
ÜRÜNLERİMİZİ TÜRK KULLANICILARINA ÖZEL OLARAK GELİŞTİRİYORUZ
CASPER ÜST YÖNETİCİSİ (CEO) CHARLOTTE LAMPRECHT: “BİZ ÜRÜNLERİMİZİ TÜRK KULLANICILARINA ÖZEL OLARAK GELİŞTİRİYOR VE ONLAR İÇİN ÜRETİYORUZ” Casper’ı, Digital Markalar Ligi’nde …
ÜLKEMİZİN 4. ENDÜSTRİ DEVRİMİNİ ISKALAMAMASI
ARMOLİS BİLİŞİM YÖNETİCİ ORTAĞI MUSTAFA KARADENİZ: ‘‘ÜLKEMİZİN 4. ENDÜSTRİ DEVRİMİNİ ISKALAMAMASI ÇOK ÖNEMLİ. BU NOKTADA YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARLA BU SÜRECE KATKI …
MAZERET ÜRETMEDEN DAHA ÇOK ÇALIŞMAYA
TÜSİAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM YUVARLAK MASA EŞ BAŞKANI SERKAN SEVİM: “MAZERET ÜRETMEDEN DAHA ÇOK ÇALIŞMAYA, KATMA DEĞER …